Panik Bozukluk Tedavi Süreci
Panik atak, ani ve umulmadık şekilde ortaya çıkarak kişinin panik, korku ve kaygı hislerini yaşamasına yol açan ruhsal bir bozukluktur. Ataklar aniden başlar ve şiddetini artırarak devam eder. Genellikle 10 – 30 dakika süren ataklar, müdahaleye gerek olmaksızın kendiliğinden sonlanmaktadır. Nadiren çok daha uzun sürdüğü görülmektedir. Panik bozukluk yaşayanlar, atakların tekrarlanma ihtimaline yönelik şiddetli korku ve kaygı da yaşayabilmektedir. Panik bozukluk tedavi süreci, kişinin yaşadığı hisleri azaltmaya yöneliktir.
Panik Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir, Nasıl Geçer?
Bireye panik bozukluk teşhisi konulabilmesi için DSM 5 tanı kriterleri referans alınmaktadır. Panik bozukluk belirtileri; ölüm korkusu, kontrolünü kaybetme, etrafının değişiyor algısı, titreme, karın ağrısı, bulantı, ateş basması, ürperme, üşüme, uyuşma, baygınlık hissi, sersemlik, baş dönmesi, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve kalbin hızlı vurması şeklinde sıralanmaktadır. Bu belirtileri gösteren kişilerin mutlaka tedaviye başvurmaları önerilmektedir.
Panik bozukluk tedavisi mümkün olan ruhsal bir hastalıktır. Psikiyatristlerin büyük bir bölümü sıkça panik bozukluk hastaları ile ilgilenmektedir. Günümüzde panik bozukluk tedavisi için kanıtlanmış iki yöntem bulunmaktadır.
Panik bozukluk tedavisinde kullanılan yöntemler aşağıdaki gibidir:
- İlaç Tedavisi: Panik bozukluğun kontrol altına alınabilmesi için ilaç tedavisine başvurulmaktadır. Panik bozuklukta kullanılan ilaçlar, beyin sinir hücrelerindeki sorunlu hormon faaliyetleri üzerinde etki göstermekte ve atakları önlemektedir. Atakları önlemek için etkili birçok ilaç bulunmaktadır. Uzman doktorunuz, panik bozuklukta kullanılan ilaçlardan birini seçtikten sonra tedaviye düşük dozlarla başlatmakta ve düzenli kontrollerin ardından dozu gerektiği kadar artırmaktadır. Tedavi ortalama bir yıl sürmekle birlikte ilaç kullanımı aniden değil yavaş yavaş azaltılarak kesilmektedir.
- Psikoterapi: Panik bozuklukta ilaçsız tedavi isteyenler için psikoterapiden yararlanılmaktadır. Ancak en etkili sonuçlar ilaç tedavisi ve psikoterapinin birlikte yürütülmesi ile alınmaktadır. Panik bozukluk tedavisinde etkili sonuçlar veren pek çok psikoterapi yöntemi varken en çok EMDR ve Bilişsel Davranışçı Terapi’den yararlanılmaktadır.
Panik Bozukluk Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Panik bozukluk tedavisi ilaç ve psikoterapi ile yapılmaktadır. Etkili sonuç alınabilmesi için her iki yöntemin de uygulanması önerilmektedir. Bu süreçte ilaç tedavisi ortalama 1 yıl sürmekte, dozun artırılması ve azaltılması doktor kontrolü altına yapılmaktadır. Psikoterapi tedavisi ise ortalama 8 – 12 seans sürmektedir. Seans sayısı, hastalığın seyrine göre değişebilmektedir.
Panik Bozukluk Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Panik bozukluk ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıktığından bireyin hayatını olumsuz etkilemektedir. Eğer panik atak tedavi edilmezse birey yeni fobiler geliştirebilmektedir. Bazı durum ve mekanlarda yaşanan panik bozukluk, hayatın diğer noktalarına da yansıyarak yaşam standardını düşürebilmektedir. Korku sürekli bir hal alabilir ve günlük rutin işlerin dahi aksamasına yol açabilir.
Panik Bozukluğuna Ne İyi Gelir?
Panik bozukluk rahatsızlığının altında yatkınlık ve bilişsel çarpıtmalar olabilmektedir. Panik bozukluk yaşayanların alabilecekleri önlemler aşağıdaki gibidir:
- Birey ana odaklanmalı ve gününü en iyi şekilde yaşamak için çaba göstermelidir. Yarını ve geleceği düşünmek panik atak riskini artırmaktadır.
- Düzenli beslenilmelidir.
- Uyku düzeni oluşturulmalıdır.
- Spor gibi hem bedeni hem de zihni dinç tutacak faaliyetler yapılmalıdır.
- Birey nefesini kontrol etmeyi öğrenmeli, nefes hızını düşürmek için egzersizler yapmalıdır.
- Atak sırasında gözleri kapatmak kaygı ve korkuyu artırmaktadır. Bu nedenle atak yaşandığında belirli bir noktaya odaklanılmalıdır.
- Birey bu hastalığı sadece kendisinin yaşadığını düşünebilmektedir. Grup Terapi’lerinden yararlanarak panik atak geçiren başka kişiler tanışması iyi gelebilmektedir.
- Panik atak, zihnin bir durumudur. Birey, bunun farkında olmalı ve kendisine telkinlerde bulunmalıdır.
- Madde, sigara, alkol ve kafein kullanımından kaçınılmalıdır.
Bir yanıt yazın